KAMUOYU AÇIKLAMASI
Chemnitz’de saldırılan yalnızca göçmenler değil, bir bütün olarak Alman ilericiliğidir!
Bir cinayeti bahane edip, binlerce cinayet işlemeye meşruiyet arayan Alman faşizmi, Chemnitz sokaklarını linç atmosferine soktu. Chemnitz’de Marx büstü önünde toplanıp, göçmen ve solcu avına çıkan Alman faşist hareketi, simgesel olarak Alman ilericiliğine meydan okumuştur.
Marx’ın fikirleri üzerine kurulan Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin (ADC) Alman emperyalizmi tarafından karşıdevrimle yıkılıp, yutulmasından sonra, Nazizm O’nun büstünün önünde yumruklarını göğsüne vurarak uluyan muzaffer işgalci gibi böbürlenmektedir.
ADC’de göz açtırılmayan faşizm, “birleşik Almanya“dan sonra yeniden 1945 öncesine dönmenin verdiği pervasızlıkla, önüne gelen ne varsa yok etmeye kararlı olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Emperyalist Almanya, sosyalist Almanya’yı ilhak ederken iki araç kullanmıştı: İktisadi çökertme için özelleştirme; siyasi çökertme için ise, Nazizmin batıdan doğuya ihraç edilmesiydi. Yağmalanan doğu rekor işsizlik, gelecek perspektifinden yoksunluk, kamu kazanımların hallaç pamuğu gibi atılması ve birkaç milyonluk göç ile tarumar edilmişti.
Ana akım medyanın ADC “kurban“ı diye yıllardır yaygara yaptığı faşist hareket, hiç olmadığı kadar mağdur konumuna sokulmuş, Alman istihbaratının sevk ve idare teknikleri sonucunda bugün Chemnitz’de gördüğümüz güce ulaşmıştır.
Faşist hareketin yasaklanmak şöyle dursun, NPD gibi dar kadro hareketinden AfD gibi bir kitle hareketine terfi ettirildiği bir ortamda, hiçbir düzen aktörü “sorun ADC’deki otoriter eğitimden kaynaklanıyor“ deme hakkına sahip değildir. Bu temelsiz propaganda, faşist terörünün en yoğun görüldüğü, ölümle sonuçlanan toplu yakma girişimlerinin tavan yaptığı 1990 ile 1993 arasında en fazla saldırı ana akım medyanın iddia ettiği gibi ülkenin doğusunda (yani eski ADC topraklarında) değil, batıda gerçekleşti: Münster, March, Möln, Solingen… Eski ADC topraklarındaki faşist terörün ihracat patenti batıdandır. Çünkü batı, sosyalizmi çökertmek için faşizme yatırım yaptı. Besledi. Korudu. Büyüttü.
Sermayenin çıkarlarını ulusal renk altında pazarlayan AfD ve PEGİDA gibi faşist kurumların yasaklanması şöyle dursun, sağa hoşgörü kredisi açan burjuva düzeni, bugün Chemnitz sokaklarında hüküm süren linç atmosferinin de bir numaralı sorumlusudur. Alman antifaşizmi, emperyalist Alman devleti ile hesaplaşmayı listenin başın yazmadan, Nazizmle başa çıkamaz. Çünkü Nazizm, doğrudan sermaye diktatörlüğünün bir kriz yönelimi olarak işlevlenmektedir.
İmza kampanyalarına indirgenmiş bir antifaşist söylem, bu çirkin düzenin arızalarını geçici olarak tamir etmekten öte bir anlam taşımaz. Alman soyalizmi, savunmacı pozisyondan çıkıp, doğrudan sosyalist Almanya’yı talep etmelidir.
Chemnitz’de yaşananlar “Berlin Duvarı“ adı verilen savunma hattına, niçin ADC’de “Antifaşist Koruma Duvarı“ adı verildiğini çeyrek asır sonra da olsa gözler önüne sermiştir.
Emperyalist/kapitalist düzenden söz etmeyen, faşizmi ağzına almasın!
Sınıf sömürüsü aşılmadan, faşizm belası engellenemez!
Türkiye Komünist Partisi Almanya Örgütü
3 Eylül 2018